Bryon Widner, FBI'ın en çok arananlar listesinin başındaki adamlardan birisidir. Sorunlu bir çocukluktan sonra çeteye dahil olarak ırkçı düşünceleri olan bir kişi olur ve tüm yüzünü kaplayan dövmeleriyle tanınır. Beyazların üstünlüğüne inanan Bryon, yıllardır savunduğu düşüncelerden sıyrılmaya başlayacaktır. Sevdiği kadının yardımıyla sefil geçmişini geride bırakarak yoluna devam eden Bryon, yeni bir hayata kucak açar. Bryon nefret ve şiddete sırtını dönerek sevdiği kadınla evlenir ve üç çocuk babası olur. Bryon, babalığın getirdiği sorumluluklarla geçmişini geride bırakarak bambaşka bir adama dönüşür. Fakat eski çetesinin ölümle tehditlerine maruz kalacaktır. Bryon ne kadar değişirse değişsin, suçlara karışırken yüzüne yaptırdığı dövmeler onu toplumdan dışlar. Bu genç adam yeni bir hayat yaşamak için bedenini kaplayan dövmelerden kurtulabilmek için karar verir.

Frances Price adında genç bir kadın Manhattan'da yaşıyordur. Ona kalan mirasın avantajı ile sosyetede büyüyen Frances'in hayatı, servetini kaybedince alt üst olur. Mirasını boşa harcamış olan Frances, göz alıcı hayatını terk eder ve son mal varlığını paraya çevirdikten sonra oğlu ve kedisiyle birlikte Paris'te küçük bir apartman dairesine taşınır.