Eren ve Reyhan, Büyükada'da büyümüşler ve gençliklerinde harika bir aşk yaşamışlardır. Aileleri bu ilişkiyi öğrenir öğrenmez onları ayırmıştır. Varlıklı bir aileden gelen Eren, yıllar sonra adaya geri döner ve Reyhan'ı beklenmedik bir durumda bulur.

Saygın, dışarıdan bakıldığında lüks ve ışıltılı bir dünyada yer edinmiş, zengin kadınların hayran olduğu baştan çıkarıcı ve duyguları olmayan bir avcı olarak bilinir. Fakat bu imajın ardında farklı bir gerçek yatmaktadır. Saygın, kadınların içten içe arzuladıkları, ancak dile getiremedikleri duygusal tatmini onlara sunar. Kadınlara kendilerini özel hissettirmekte ustadır, fakat "Benim mutluluğum nerede?" sorusunu kendisine hiç sormamıştır. Genç ve saf biri olan Nehir’le karşılaşması, Saygın’ın hayatını tamamen altüst eder.

Kahramanmaraş'ta yaşamakta olan 8 çocuklu yoksul bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Dilberay, on üç yaşındayken para karşılığında yaşlı bir adama satılır. Evlendirilir ve bu evliliktende çocukları olur. Şarkı söylediğinden dolayı şiddet görür. Ancak film, güçlü sesiyle şarkı söylemeye devam ederek güçlü bir şekilde hayatını sürdüren Dirbelay'ın hikayesini anlatıyor.

Film, izleyiciyi bir gün içinde yaşanmış olan bir maceranın içine sürüklüyor. Konusu doldurma bir müzik kaseti etrafında dönen ve İstanbul'da geçen, izleyiciyi sıra dışı bir hikayenin içine götüren film, 1980'li yıllarda toplumsal hayatın merkezinde yer alan insanların farklı panoramalarını yansıtırken, aynı zamanda bugüne yönelik hazırlanan detayları da içeriyor.